Kısa kurgu: Engelsiz aşk

 

 Yine işten çıkmış eve gidiyordu. Üstünde teni gibi açık renk gömlek ve kumaş pantolonuyla. Uzun kahverengi saçı ve ela gözleri vardı. Gayet hoş bir hanfendiydi onun kendinde bulduğu bir kusur vardı, trafik kazasında sol kolunu kaybetmişti. Ama yine de hayatına başarılı bir şekilde devam eden güçlü bir kadındı. Eve gitmek için kestirme yolu kullanıyordu ve birden yanında beliren tekinsiz tipler olmaya başladı. Birden titremeye başladı şok geçirmişti. Çantasını almaya çalıştılar kadın ise başıma bir şey gelmesin korkusuyla hemen verdi. Fakat bir tane uğursuz tip elini saçına atıp kötü muamelede bulunmaya çalıştı. Etraf karanlık ve merkezi yerden uzaktı kadın ne yapacağını bilmiyordu. Tam o sırada kalın yankılı ve tok bir ses yükseldi "benim çantam daha güzel benimkini alın!" diye. İlk başta kimse anlam verememişti ama belli ki uğursuz tiplerle alay edip onları küçümsüyordu. Dönüp adama baktıklarında koyukahverengi dalgalı saçları, sert ve keskin yüz hatları, büyük ve kemikli eller, badem göz yapısı ve siyah giyimli birisi vardı. Uğursuz tipler adama doğru yaklaştığında birisi "sen nereden türedin" der demez burnunun kırılması bir oldu. Aşırı hızlı hareket ediyordu. Diğer bir uğursuz tip arkadaşıyla birlikte saldırmaya kalktılar fakat bu o tok sesli adam için çok kolay olmuştu ve ani hareketlerle ikisinin de bacakları kırılmıştı. Kadın ise gördükleri karşısında daha çok şoka uğramıştı ama bir yandan da hafif rahatlama gelmişti. Uğursuz tipler kendine gelmeden tok sesli adam kadına hadi kaçalım buradan acele et dedi. Güvenli bir yere geçtikten sonra tok sesli adam kadına görevi başarıyla tamamladık kötü adamlardan kurtulduk dedi. Çok eğlenceli bir yapısı vardı. Kadın hala olayın şokunu atlatamadı ama tok sesli adam onu rahatlatmak adına böyle eğlenceli şakalar yapıyordu. Zaten normal hali de böyle. Kadın kendine biraz gelince adama teşekkür etti. Tok sesli adam ise bunu beraber başardık ben de teşekkür ederim diyerek kadını daha da rahatlatmaya çalıştı. Kadın bu benim başıma gelen hep gelen bir olay dedi. Tok sesli adam biraz duruldu ve sol kolunun olmadığını gördü daha da üzüldü hem daha çok savunmasız olduğunu anladığı için. Tok sesli adam senin gitmen gereken yerler vardır diyerek kadınla vedalaşacaktı. Kadın ise tekrar tekrar çok teşekkür etti. Ve adama sen nasıl böyle dövüşüyorsun dedi, keşke ben de senin olsam ve kendimi koruyabilsem diye yakındı. Tok sesli adamı üzüntü sardı. "Ben dövüşçüyüm dedi" tok sesli adam ve istersen sana da bir kaç teknik öğretebilirim. Kadın kolunu göstererek bu halimle nasıl savunacağım kendimi der. Tok sesli adam ise her kusurun doğurduğu bir kusursuzluk vardır diyerek kadının moralini düzeltmeye çalıştı. Kadın peki diyerek adamdan teknik öğrenmeyi kabul etti.

Haftalar sonra...

 Tok sesli adamla kadın haftalarda hatta aylarca antreman yaptılar. Tok sesli adam öyle bir teknik öğretmişti ki kadın her zor durumda kendini rahatlıkla savunur oldu ve kadından korkar bile oldular. Kadın tok sesli adama nasıl oldu da böyle olabildim ve kendimi rahatlıkla hatta sol kolum bile olmadan savunabiliyorum. Sen bana nasıl bir şey öğrettin dedi tok sesli adama. Tok sesli adam ise kadına döndü o parlayan gözleriyle gülümsedi ve dedi ki "Sana öğrettiğim tekniğin tek bir savunması vardı. O da sol kolunu tutmakdı." 

Evet arkadaşlar burada amaçlanan bir mesaj var aslında bu mesajı da size bırakıyorum nasıl bir anlam çıkarıyorsunuz hep birlikte yorumlayalım. Umarım yazdığım bu kısa kurgu hoşunuza gitmiştir. Anlık olarak yazdım ve doğaçlama yoluyla bu kurguyu size sundum. İyi okumalar. İyi ki varsınız...

Kadınla tok sesli